191 gösterim
27,29 viral puan

“Tedirgin Oldum Ali Baba, Hadi Gidelim”

Ali Baba ile beraber, İdeal Rafting’ i ziyarete gittik. Karşılaştığımız sürpriz bizi de şaşırttı. Dergimizin genel koordinatörü Şuayip Bozkurt ve ailesi de oradaydı. Annesinden habersiz yaramazlık yapmış bir çocuğun masumiyeti ile yanımıza yaklaştı ve “nasılsınız?” dedi
amourathmedia 08.01.2017 saat 23:41
  1. Bizler durumdan istifade eden fırlamalar gibi; “Abi bugün bütün masraflar senden değil mi” dedik. Aslında amacımız Şuayip Abiyi biraz da olsun kızdırmak, güne latife olsun istiyorduk ama O, Karadeniz’de gemileri batmış esnaf durumuna düşürdü bizi… “Bu halimle nasıl cüzdan taşıyabileceğimi düşünüyoruz ki. Cüzdanım yanımda olsa, cüzdan sizin. Eh, bugün durumu müsait olan siz gibi görünüyorsunuz” dedi. Pişti olmuştuk…

    Emir büyük yerden olunca, süt dökmüş kediler gibi bütün şirinliğimizi takındık. Şuayip abiden önce, bizim adrenalinler yükselmişti.

    Genel Koordinatörümüz Şuayip Bozkurt, yaptığı işe tüm eforunu veren, mükemmeliyete hassasiyetle dikkat eden ve hatalardan hoşlanmayan bir insan olarak; her zaman Demokles’in kılıcı gibi başımızda durur. Bu nedenle onun İdeal Rafting’ i tercih ederken de bu kriterlere dikkat ettiğini neredeyse adımız gibi anladık. Mutlaka bir bildiği bir şeyler vardı ve bu nedenle bizim de görmemiz ve hissetmemiz gereken bir şeyler olduğuna karar verdik.

    Gazeteci gözlüklerimizi takarak; kafamızda soru işaretleri, şizofrenik bir şüphecilik ve Sherlock Holmes titizliği ile gözlemlere başladık.

    Muhteşem doğal bir ortamı görmemek için öncelikle kör olmak gerekiyordu. İnanılmaz güzellikteki bir kanyon ve hırçın suların kedi yavruları gibi birbirlerinin üzerine sıçrayışları, görsel şölendi. Oksijenin varlığını iliklerinize kadar hissediyor, damarlarınızda akan kanın çağladığını duyumsuyordunuz. Bu bile insanın adrenalin düzeyini arttırıyor, kendinizi patlamaya hazır Osmanlı topu gibi, Bizans kalelerini yıkacak enerjiyi burnunuzdan soluyordunuz.

    Bu arada Şuayip abi bizi unutmuş gibi görünse de gözlerini ensemizde hissetmediğimizi söylesek yalan olurdu. “Ali Baba, gelerek iyi etmedik” dedim. “Ne oldu ki” dedi Ali Baba ve ardından kahkayı patlattı. “Ne o, oksijen kafa mı yaptı” dediğinde, Genel Koordinatörümüzün burada olmasından dolayı duyduğum tedirginliği anlamıştı. Olmamam mümkün müydü? Bir yanda Genel Koordinatörüm, bir yanda patronum; hamburger köftesi gibi araya sıkışmış kalmıştım. Kanyonun çağlayan suları, sırtıma inen kırbaç gibi beynimde şaplıyordu. Alnımdan akan boncuk boncuk ter, bana kan gibi geliyordu. Boynumda asılı fotoğraf makinesi ise, gülle gibi boynumdaki prangaydı. Ağlamak üzere olduğumu, Ali Baba’ nın sert sesi ile irkildiğimde anladım. “Ne o Murat, gene ne yazıyorsun?”, “Yok bir şey, Forex’ de biraz kaybettim de o aklıma geldi” dedim. Yemedi ya, yemiş gibi görünüp; yürümeye başladık.

    Etrafta firma ile ilgili insanları görerek rahatsız olunmadığını; bilakis Ninjalar veya SAT komandoları gibi görünmez bir şekilde teyakkuzda olduklarını daha dikkatli bakınca fark ettik. Mükemmel bir koruma sistemi kurulmuştu. Her ne kadar bütün güvenlik önlemleri olduğu halde, adrenalininizi yükseltiyor olsanız da; yine de dışarıdan müdahalenin olabileceği düşüncesiyle, dış güvenlik önlemleri de irrite ve tedirgin edici olmayacak şekilde alınmıştı. İnsanın bir kaşık suda boğulabileceği mümkün olduğu için, firmanın hassasiyeti ve müşteri memnuniyeti konusundaki nüansları, adı gibi; ideal’ di.

    İdeal rafting’ in sahibi Ahmet Kaya, uzun yıllardır bu işi yaptığını bize söylerken; birçok konuda titiz ve sinameki olan yabancı turistlerin, kendilerini daha çok tercih etmeleri nedeniyle, yaptıkları iş ve hizmet kalitesinde iyi olduklarını düşünmeye başladıklarını fakat, zafer sarhoşluğuna kapılmadan daha da iyisini yapabilmek için dinamik bir düşünceye sahip olduklarını ifade etti. Kaya, verdikleri hizmet kalitesi bağlamında fiyatlarının uygun olduğunun altını çizerken; müşterilerinin bu konuda bir şikâyetlerinin olmadığını aksine piyasa koşullarına göre oldukça tamahkâr bulduklarını söyledi. Buna paralel, müşterilerinin ne kadar uzak bir noktada olsa da servisleri ile aldıklarını ve bu konuda ulaşıma dayalı bir sıkıntıyı gündemlerinden çıkarttıklarını sözlerine ekledi.

    Kanyondaki aksiyon kadar, mutfakta da görünmeyen bir adrenalin yüksekliği Ahmet Kaya’ nın sözleri arasından dökülürken; “Her gün bu aktiviteleriniz oluyor mu” diye söze devam ettik. Kaya, her gün rafting faaliyetlerinin olduğunu ve müşteri talebi yüzünden sıkıştıklarını dile getirdi. “Eğlenceli, heyecan dolu anları yaşamak isteyen müşterilerimizin sayısı oldukça fazla. Ama biz para kazanalım derken; müşterilerimizin hayatını tehlikeye atmak gibi bir felsefeye sahip değiliz. Şu an kadromuz yetkin insanlardan oluşmuş olup, müşterilerimize bu şekilde hizmet vermekteyiz. Heyecanlı, eğlenceli olduğu kadar, güvenlik ve dikkatin de ön planda olduğu bu destinasyonda, müşterilerimizin can güvenliği birinci öncelimiz” sözleri ile devam eden İdeal rafting’ in sahibi Ahmet Kaya, böylesine doğal bir ortamda, geleneksel ve yöresel yemekleri müşterilerinin damak zevklerine sunduklarını ve her anı ile günlerini en yüksek seviyede keyif alabilir duruma getirmeyi işletme politikası olarak benimsediklerini söylerken; eğlenceye de veya diğer bir deyimle animasyonlara da natüral ve mahalli oyunları katarak, unutulmaz anılarla müşterilerinin hafızlarında yer almayı aynı zamanda Türk turizmi açısından bir sosyal sorumluluk olarak gördüklerini ifade etti. Açıkçası, bu anlatılanlar bile beni yordu. Bu kadar aksiyon, bütün hayatımı toplasam yaşamamış olduğumdur. Doğal ortam, kanyon ise sanat galerinde gördüğüm o “natüralist” sanattan daha etkileyici idi. Doğadaki empresyonist fırça darbeleri, içinde yaşadığınız bir sanat eserine dönüşüyordu. Beşkonaklardaki bu doğal sanat eseri içinde yaşadığım dünyadan koptuğumu hissedebiliyordum. Ayağımın altında akan kanyon ise farklı bir hazdı.

    “Çay”… Ali Baba, bana uzatırken “yine farklı dünyalardaydın” dedi. “Toparlan, Şuayip abinin yanına gidiyoruz”. Şuayip abi’ nin yanına vardığımızda, gençlik iksiri içmiş gibi daha dinamik, yerinde duramayan biriyle karşılaştığımda; içimden, “yandık” dedim. Yaşadıklarını bir çırpıda anlatan Genel Koordinatörümüz Şuayip Bozkurt; “müthiş bir deneyimdi!” Kanyonda, o hırçın suların arasında doğa ile baş başa kendi iç sesimi dinleyebilme fırsatını yakaladım.Suyun soğukluğu ve şefkatli bir annenin eli gibi yüzümüzü okşayan rüzgâr, yaşamın ve doğal yaşamın anlamını bir daha bana hatırlattı dedi. Siyaset ve iş hayatından da tanıdığımız Şuayip abinin bu kadar adrenalin yüklü olması işin aslında beni korkuttu. Bu heyecan ve aksiyonu Genel Koordinatörlük yaptığı dergimize taşırsa, ben ne yaparım? İçimi karabulutlar kapladı.

    Tekrar yaşadığım dünyaya döndüğümde, Şuayip abi; yaşadığımız dünyanın o harala gürelisinden kurtulup buralara gelmek, bu doğallık insana gerçekten iç huzur veriyor. Bahsettiğim gibi insan kendi iç sesini dinleyip, iç yolculuk yapmasına; yaşadığı bu deneyimle iş ve siyaset dünyasına daha dinamik, adrenalin dolu ve yaratıcı fikirlerle döndüğünü sözlerine ekleyen Genel Koordinatörümüz, içimdeki korkuları daha da katladı.

    Şuayip Abi, Ali Baba’ ya dönüp; Murat’ ı kardeşlerimle tanıştırayım dedi. Şuayip abi’ den biraz az adrenalin yüklü görünen iki gencin isimleri; Ertuğrul Osman ve Alpaslan Muhsin’ di. Tanışma faslından sonra Şuayip abi ve kardeşleri yanımızdan ayrılırken; Ali baba dağları inleten bir kahkaha atarak, nöbetçi sazan ne haber dedi? Bön bön suratına bakarak ne var ki dedim. Onlar, Şuayip abinin iki oğlu demez mi? Yüksek Hızlı Tren çarpmışa dönerek, içimdeki karabulutlar gök gürültülü sağanak yağışa dönüştü.

    Benim kesinlikle kulis çalışmalarına başlamam gerekiyordu. Şuayip abiyi böylesine adrenalin dolu, heyecan dolu, insanı gençleştiren ve yenileyen doğal ortamlardan uzak tutmalıydım. Neme lazım bu enerjik yapısını dergimize yansıtır, hele ki beni sürekli aksiyon halinde tutarsa ben ne yaparım? Bunu, Şuayip abinin eşi Ceyhan ablayla mutlaka konuşmalıyım.

    Ali Baba’ nın pis pis sırıtmalarının gürültüsü ile ofise döneceğimizin müjdesini aldığımda ne kadar mutlu oldum desem yalan olmaz.

    Şunu da itiraf etmek gerekir ki Genel Koordinatörümüz Şuayip Bozkurt, seçiciliği konusunu yine konuşturmuştu. İdeal Rafting ile bizi rastlantı sonucu da olsa tanıştırması, bizler açısından iyi bir gazetecilik deneyimi oldu. Türk turizminin farklı destinasyonları ile sektöre hizmet eden bu gizli kahramanlar, deyim yerindeyse mutfakta terleyenler büyük bir teşekkürü hak ediyor. Ülkelerin bacasız sanayilerinden biri olan Turizm sektörü, Türk turizmi açısından önemli rakiplerinin olduğu bir ticari alan. Ama İdeal Rafting gibi destinasyonlar, diğer rakip ülkeler arasında farklılaşmamızı sağlayan en büyük silahlarımız.

    Benim açımdan mı? Genel Koordinatörümün bu tür destinasyonlara gitmediği sürece sorun yok…


  • Şu an haberi okuyan: 1 kişi var

  • Toplam Viral: 27 gösterim
  • Toplam Seed: 7 gösterim
  • Toplam Direkt: 157 gösterim
  • Viral Puan: 27,29
şu an popüler